Kasım, 2014 için arşiv

Well you only need the light when it’s burning low
Only miss the sun when it starts to snow
Only know you love her when you let her go
(daha…)

placido-domingo-1326379728-hero-wide-0

9 Grammy ödülü sahibi, İspanyol tenor Placido Domingo da İstanbul’a uğrayan sanatçılar arasında. Yeni yılın daha ilk günlerinde, 19 Ocak’ta Ülker Sports Arena’da konser verecek büyülü ses!

Opera sanatını halka yayan nadir sanatçılardan kabul edilen “Opera’nın kralı” kendisini seyredecek şanslı topluluğa zengin repertuvarını sunacak. (daha…)

Evet, artık Garrotin’i böyle tanımlıyorum dünkü dersten sonra. Ayak tekniğinin o ince estetik detaylarla birleşip bütünleşmesi gerektiği anda kafa epey karışıyor doğrusu! Bir de buna ayak tekniğinin hızı eklendiğinde değmeyin keyfimize. (çok isyan içerikli oldu, farkındayım.) (daha…)

AFIS-YENI

Yüzyıllar boyunca İspanya’da hüküm süren Fas kültürünü araştıran flamenko tarihçileri, 18. yüzyılda flamenkonun yoksul insanların acılarını, mutluluklarını, inançlarını, kısacası kendilerini ifade edebilmeleri için bir çıkış yolu olarak ortaya çıktığını belirtmektedirler.

İş hayatları boyunca çalışırken performe edilen flamenko, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında gösteri dünyasında ticari bir form haline gelmiştir. İspanya çingeneleri ise popüler hale gelmesinde en büyük rolü oynamıştır. (daha…)

a33a703e511f42a44c438ca58f2b7ee0-tatyana-affcihe-fb-web

Dün akşam Biriken’in ‘Tatyana’ sını seyrettik.

Tatyana, ilk olarak 19. İKSV Tiyatro Festivali kapsamında seyircisiyle buluştu. Aleksei Sergeyevich Suvorin’in, Evlalia Kadmina’nın intiharı üzerine yazdığı oyunu ve Anton Çehov’un, Suvorin’in yazdığı oyunun devamı niteliği taşıyan Tatyana Repina’sı; Biriken’in yola çıkış noktası olurken iki yazarın metinlerinden de yararlanılarak güncel bir teksti oluşturulmuş. (daha…)

Dünki dersimizi bir yemeğe benzetmek gerekseydi adı yukarıdaki gibi olurdu herhalde…
Garrotin’e bu haftalık es verip; hem teknik hem de bilgilenme amaçlı Tangos ve Bulerias formları üzerine çalışmalar yaptık. Başka bir tabirle Karaoke Flamenko! Uzun zamandır istediğim şey gerçekleşti de diyebilirim. Teori ve pratik birleşince daha doyurucu oluyor… (daha…)

Yeni haftaya harika bir şarkıyla başlamaya ne dersiniz?

Yeni takıntım Kaiser Chiefs’in son albümlerinin bana göre muazzam şarkısı Meanwhile Up In Heaven. Klibi de bir o kadar güzel. Eski dönem giysiler, lunaparkın renkli ama, hüzünlü hali, dans sahneleri… Özellikle Ricky Wilson’un tek başına dans etmeye devam edişi, o ruh halini yansıtışı… (daha…)

Kısa bir aranın ardından tekrar Flamenko’muza kavuştuk. Hem de ne kavuşmak! Her anını dolu dolu yaşadık desem yeridir.

Haydi ısınalım deyip bedenimizi gevşetip/esnettikten sonra bunca zaman çalıştığımız parçaları montelemeye başladık. Tabii bunların başında “havalı yürüyüşümüz” geliyordu. Öne arkaya yavaş ve hızlı olarak gel-git’ler yaparak havamızı bulduktan sonra sıra geldi yan yürüyüşlere; dönüşlere… (daha…)

Güne enerjik başlamak isteyenler için İngiltere’nin O Ses’inden (The Voice UK) bir performans paylaşmak istedim. Şu sıralar çeşitli ülkelerde yayınlanan The Voice’lara takmış durumdayım. Harika sesler, bazı yarışmacıların elemelerdeki kendilerine has cover’ları alıp götürüyor insanı. Bizdeki versiyonundan hiç bahsetmeyelim bile, bence açık ara en zayıf kalanı(ki ben de seyrediyordum). (daha…)

Los-vivancos

Flamenko aşığı ve bir flamenko öğrencisi olarak youtube da videolar seyredip yeni dansçılar keşfetmeye çalışırken buldum Los Vivancos’u. Baştan açıklama yapma gereği duydum çünkü; Cortes gibi onların da seyredilmesindeki büyük etken kaslı vücutları ve yakışıklılıkları oluyormuş genellikle :) Bense videolarını ilk seyrettiğimde “teknikleri ne kadar ilginç” demiştim :) Canlı seyrederken neler düşünürüm?, bilemem ama epey heyecan duyuyorum o ayrı! (daha…)