Flamenko Günlükleri – Geçmişe Dönüş

Sezonun ikinci dersinin tam anlamıyla karışığı “geçmişe dönüş” oluyor. Yıl boyunca ayrı kalınan arkadaşları görüp mutlu olarak, bolca sarılarak, ders öncesi tatlı muhabbetlerimizi ederek dans salonuna geçiş yapıyoruz.

Isınma hareketleri ile bedenimizi Flamenko için hazırlıyoruz. Ara verince ve hiç çalışma yapmayınca kondisyon düşüyor elbet, geçen sürede her ne kadar spor veya başka dansları yapmış olursak olalım, teknik farklı olduğu için ayrı bir çaba sarf etmemiz gerekiyor. Cümlenin hakkını verecek şekilde adım kombinasyonları yapmaya başlıyoruz. “Hadi geçmişe dönelim” diyor hocamız “en başa, başladığınız noktaya…”

Ana Pruneda Tangos/Cante Workshop

Flamenko’nun “uzun yolculuklara” benzediğini biliyordum. Tabii bundan dört yıl önce başlarken fikrim yoktu henüz nasıl bir yola girdiğime dair? Üç ay sonra tekniğine geçtiğimde daha iyi anladım.

Üç ay sonrasındaki sabır testinden, acı kıvranmalar, kafa karışıklıkları gibi aşamalardan geçenler için Flamenko, peşinden gidilen “tutku”nun can bulmuş haliydi.

Bu yolda elbette en çok istediklerim arasında teorik bilgi de vardı. Bizim, konservatuarlar dışında dans eğitiminde eksik kalan yanlardan olduğunu düşünüyorum. Hele ki Flamenko’da daha çok bilginin önemini almış olduğum workshop’ta daha iyi anladım. Diğer yanları bana göre; Flamenko’nun evde çalışmaya uygun olmaması sebebiyle (el-kol, compas çalışılabilir, evet ama teknik pek mümkün değil) stüdyo gerekmesi, her zaman bu olanağı bulamamak, yaz dönemi uzun süreli kopuş ve kondisyonun tekrar toparlanmaya çalışılması!