Ana Pruneda Tangos/Cante Workshop

Flamenko’nun “uzun yolculuklara” benzediğini biliyordum. Tabii bundan dört yıl önce başlarken fikrim yoktu henüz nasıl bir yola girdiğime dair? Üç ay sonra tekniğine geçtiğimde daha iyi anladım.

Üç ay sonrasındaki sabır testinden, acı kıvranmalar, kafa karışıklıkları gibi aşamalardan geçenler için Flamenko, peşinden gidilen “tutku”nun can bulmuş haliydi.

Bu yolda elbette en çok istediklerim arasında teorik bilgi de vardı. Bizim, konservatuarlar dışında dans eğitiminde eksik kalan yanlardan olduğunu düşünüyorum. Hele ki Flamenko’da daha çok bilginin önemini almış olduğum workshop’ta daha iyi anladım. Diğer yanları bana göre; Flamenko’nun evde çalışmaya uygun olmaması sebebiyle (el-kol, compas çalışılabilir, evet ama teknik pek mümkün değil) stüdyo gerekmesi, her zaman bu olanağı bulamamak, yaz dönemi uzun süreli kopuş ve kondisyonun tekrar toparlanmaya çalışılması!

Garrotin Günlükleri – Flamenko Ritimler Korosu

Karda Flamenko çekimi yaptığım doğrudur.

2014’ün son dersini dün gerçekleştirdik. Stüdyoya vardığımızda yeni yıl hediyemiz, Flamenko teknik bizi bekliyordu. Hediyenin iyisi kötüsü olmaz dedik, kabul ettik.

Salonda kimsecikler yokken fırsat bu fırsat Garrotinimizin yapamadığımız ayak bölümlerini çalıştık. Dattiri hareketiyle başım fena halde dertte! Ayaklara konsantre olsam eller, kollar kaçıyor ayakları boş vermek hiç olmuyor. “Kolay gibi görünen hareketten kork!” derim. Biz ayak bölümlerimizle boğuşuverirken Master Chef M, salona giriş yaptı, koreografik ısınma turlarımız da böylelikle başladı. Keyifle dans eder iken bizi ileride korkunç dalgaların beklediğini bilmiyorduk henüz.

Garrotin Günlükleri – Ay Garrotin

Yağmurlu bir sonbahar akşamında dans etmekten daha güzel ne olabilir ki? Hım.. romantik bir akşam diyorsunuz, pek ala! Biz hayat keşmekeşinden yorulmuş ruhlar, sevgili Murphy’nin yakamızı bırakmayan, tıkır tıkır işleyen kanunu eşliğinde dans etmeye gidiyoruz! Bu hava durumu grubumuzda espri konusu olmuştur çoğu zaman; genellikle yağmurlar ve kar fırtınaları bizim bir güncük dersimize denk gelirdi, gün değişti yağmurlar da bizimle transfer oluverdi. Aramızdaki bedeviyi bulamadık, artık bu havalarla idare etmeye alıştık.